6 Kasım 2014 Perşembe

Hayat Tahmin Edilemez Bir Minval



Unutulmuş bir maziyi eşeleyerek

Gecenin kalbine saplanmış bir hançer

Kaderine lanet okuduğu anın resmedildiği bir mekan

İçine düştüğüm fırtına grisi bir tuval 
...........



Erguvan ağaçlarıyla bezenmiş caddeye bakıyorum 

Boyaları dökülmeye yüz tutmuş evlerin balkonları

Can sıkıntılarını gidermek için 
Sohbet eden esmer tenli kadınlar...



Hırpani kılıklı hamallar

Yaşam mücadelesinin kırılgan halkası içinde

Çok şey mi birikmiş şaşkınlık etrafı gizlerken
İte kaka ilerlemeye çabalarken
Sırtlarındaki ağır yük
Her adımda mutlaka birisiyle çarpışırken
Bir an önce kurtulmak istercesine hızlı adımlar...



Az ötede şuh bir edayla yürümekte 

Güzel bir kadının bakışları kesişiyor 

İşveli bir tebessüm gönderirken
İşe yarar bir şeyler bulmaya çalışıyor
Yüzüne yayılıyor ifadesi sarsılmaz bir güven...



Ya arsız gülümsemenin ardına gizlenen şu adam

Yıllardır sekteye uğramadan 

Devam eder ya bu seremoni
Ağlama artık diyor ekseninde dönen hikayem



Şaşmaz bir zaman kalıbına oturmuş

Olduğum yerde can sıkıntısıyla kıpırdamadan 

Çevremdeki detaylar 
Bilinçli tesadüfler
Sessizliğin donuk ritminin duyuları bunlar



Belki de bu yüzden kuralları adamakıllı öğrenmeliydik

Daha çocukken çığlıklar atarak kir pas içindeyken

Çaresizlik dolu gözlerinin önünde gıpta edildiği
Değerli malların alınıp satıldığı bir pazar



Ahhhhh...

Sarhoşluğunda nidalar savuran Estelyam!

Ruhum sıkan bir cenderenin kıskacında 
Kıvrandığını hissediyorum yüzsüz bir tavırla



Çılgınlık bu hemde ne biçim çılgınlık!

Peşine takılıp yarattığım canavar

Ayrı güzergahlardan geçip aynı noktada buluşan
Kasılıp kavuran insanı nefessiz bırakan



Ya kontrolden çıkan ihtiraslar,

Erdemli idealler

Biliyorum yazgımın seyrini değiştiremeyeceğimi
Biliyorum kifayetsizliğine kahkahalarla güleceğini
Ama şu bir gerçek
Kalbimde aydınlanacak bilirim 
Hayat tahmin edilemez bir minvalde gelişiyor


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder