Bu bir tanıma evresi mi yoksa?
Duygularım ve bedenim
Hayallerim ve ideallerim
Besleniyorum
Senin için var edilmiş
Senin için yaşıyorum der gibi
Sor sorabilirsen
Acılar ve sancılar yarım kaldığından beri
Kendini gerçekten tanıdın mı?
Bilmelisin tanıdıkça sırı hüznü
Yaşamak zorundasın bıraktığı izleri
Sürüklenen yerlerin derinliği
Ne yapsan da yükselir
Hoşnut dünya bir beklesen
Bir nefes kadar yakın bir o kadar uzak
Bir aynanın derinliklerinde seyredebildiğin
Varlığını yine de tercih ettiğin
Korkma diyorum telaşlanma
Yokluk bilerek veya isteyerek
Sonsuz bir anlayışıyla buluşur
Dilinde değdirdiğin dualar
Çekilir nice salavatlar
Sonu mutlu ya da mutsuz
Çocuktur, kadındır, annedir, sevgilidir derken
Baksan hal bu ki
Boş yere rastgele değil
Kim kandı, kimler aldandı
Kim öz-canını yaktı
Kimler daha yandı
Kimler daha yandı
Bunca insanın
Hiç hesaba katmadıkları karşılarına çıkıverdi
Soru versen ya yüreğim
Bilir misin aşk bende nedir
Hissettirebildiklerimden telaşına kapılırım
Bir kıvılcıma dokunuveririm
Üşürüm
Gerçekten üşürüm
Sense merak etme dersin
Başkalarının seni ciddiye almasını beklersin
Öyle basit sıradan bir şey değil ki
Önemlisin
Kıyısında kalsan da
Denizin suyunu elden geçirip incini buldurursun
Çok şükür sahipsiz değilim
Varlığımsa yük değil
Var eden Rabbın kalbimi biliyor
Güzellik gelip geçici de olsa
İçimdekiler kalıcı bilirim
Korkuyorum yine de
Şu âlemi seyrimden
Kadın /erkek egemen toplumun açmazlarından
Bir ateş düştü
Kendi kendimin sanırım ellerime
Bir ateş düştü
Kendi kendimin sanırım ellerime
Kalabalıkta unutup telaşlanıyorum
Arkamı dönüp gidemiyorum
Arkamı dönüp gidemiyorum
Yanlışa düşüp acı çektirmeyi istemiyorum
Ah be yüreğim!
Değer verdikçe değerin artar diyorsun
Kendini bilmeyişinden kaynaklanıyor diyorsun
Oysa ayrılıklara ve vedalara üzülüyorum
Sevdiklerim gidiyor,
Sevenlerim uzaklara dağılıyor
Ya kalbim
Acı çekerek ağlaması
Acı çekerek ağlaması
Ve her şeyin dağıldığı gün,
Her işin sonlandığı gün
Hiç ummadığın bir yerde olacağım
O gün
O gün
Hiç beklemediğim güzellikler içinde
Her şey sevimli şefkatli
Merhametin kucağında ağırlayacaklar beni
Ki bunlar benim hakkım
Derin bir mahcubiyet içinde
Minnettarlığımı ifade edemez haldeyim
Al işte yaşamın iniş çıkışları
Ya hayatın özü
Her birinin içinde anlamlı birer hikâyesi
Kalıcı duyguları bırakıp gitmeleri..
Hayal kırıklıkları...
Ya sevmeleri...
Çocuksulaşmış
Zekâlar... Yalanlar...Türlü türlü oyunlar
Şimdi aklımdan geçenleri anlatıveriyorum da
Bir daha dinleyeyim anladıklarımı deme sakın
Bu nasıl bir yolculuk
Sonsuz ve de dipsiz anlamıyorum!