Aşka tesadüfler düşmeye dursun
Sevişme tortusuyla dokunur dudaklara
Gözlerdeki asalak gibi
Yakalandı mı oradan oraya savurur
Kural tanımaz baştan çıkarır
Bunca deney ve bunca sınavdan sonra
Susamaz susturamaz
Ne sözcüklerle sözcüklerin içinde
Ne de sessiz meczup sayfaların arasında
Dilerse okşar
Usulca doluşur yüreğe
Kulağa hep aynı türküyü tutturur
Bir sevda nöbetini bestesine
O da istemez mi
Soyunan günün kıyılarına inat
Geceyi tutup tam ortasından kurşunlamayı
Ateş böceklerini de üzerine salmayı
Yoksa bilmiyor bilmezliğine
Gövdesine çoktan
Şafağın ilk resmi
Ezgisiyle tinsel devinimini
Resmedip saklanmış
Yanaklarına da
O tanıdık utangaçlığını düşürmüş
Pentür mü yoksa tutku mu
Bir başkadır kısrak kadını çizen
Korkunun hiç bir harfini taşımayan
Bir iklim gelgit içinde yaşayan
Silik kadife kişilikte sığınağındayken
Tut ki,
Oradan çıkmaya zorlandı
Tut ki,
Oradan çıkmaya zorlandı
Yada
O solgun yolculuğa adandı
Ergüvan gibi kaybolur gerçeğinde
Hemde her dile gelişlerde!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder